Berkin’in Gözünden Siluetler
Yazımın başlığını okuduğunuz vakit eminim ki bir çok insanın aklına müzik ile ilgili bir yazı yazmış olacağım gelecektir. Zaten işin aslı da, yeni sayımızda hangi konu ile ilgili yazı yazacağımı düşünürken playlistimde çalan Siluetler/Summer wine şarkısının etkisi oldu. Evet aslında hepimizin bildiği Nancy Sinatra ve Lee Hazlewood birlikte seslendirdiği 1966 yılına ait bir şarkı. Ama benim dinlediğim 1967 yılına ait Bilgesu Erenus ve Erol Bilem’in seslendirdiği Siluetler grubunun aynı isimli albümündeki yorumu olan şarkı. Eğer bu grubun adını daha evvel hiç duymamış olanlar varsa herhangi bir müzik platformundan şarkılarını dinlemelerini tavsiye ederim.
Ama benim bu yazımda kaleme alacağım siluetler müzik ile ilgili değil görsel sanatlar ile ilgili. Sanırım en keyif aldığım fotoğraf çekimlerinden birisidir Siluet fotoğraf çekmek.
Genelde hepimiz fotoğraf çekerken ya da fotoğraf çektirirken güneşi kameranın arkasına almaya çalışırız. Işık arkadan geldiği için çekmek istediğimiz konu yeterince aydınlık ve detayları oldukça belirgin olacaktır. Fakat özellikle gün doğumu ve günbatımı saatlerinden güneş bize çok güzel görünüyorsa hemen o manzara ve güneşle birlikte poz vermek ya da poz veren arkadaşımızın fotoğrafını çekmek isteriz. Fakat gelin görün ki gözümüzle gördüğümüz gibi bir sonuca varamayız. Ya manzara çok güzel çıkar modelimiz karanlık, ya da modelimiz aydınlık ama manzara görülmeyecek kadar parlak olur.
Tabi artık teknolojinin gelişmesi ile birlikte kullandığımız akıllı telefonlarda HDR modu dediğimiz (ki artık çoğunda otomatik olarak kullanılıyor) bir mod var. Açılımı High Dynamic Range (Yüksek dinamik aralık) olan bu tekniği biz eskiden makinemizi tripod üzerine koyar aynı fotoğrafı bir açık pozlama, bir normal pozlama ve bir de koyu pozlama olarak en az 3 fotoğraf çekip daha sonra bir edit programı ile bu fotoğrafları birleştirerek elde ederdik. Tabi ki model çekimlerinde HDR çekmek oldukça zor oluyordu. Çünkü çekilen en az üç fotoğraf süresince modelin hiç kıpırdamaması gerekiyordu. Daha sonra şimdi çıkan makinelerde menülerimiz içerisinde HDR modu var. Seri bir şekilde 3 fotoğrafı çekiyor ve 4. Fotoğraf olarak birleştirilmiş halini LCD ekranda görebiliyorsunuz. Akıllı telefonlarda ise HDR modunu açmak yeterli. Fotoğraf makineleri gibi yüksek kalitede bir görsel çıkarmayacakları için çekilen tek fotoğrafı anında HDR modu ile birleştirip fotoğrafı size öyle gösteriyor.
Tabi HDR modları dışında yapay ışık ya da reflektör yardımı ile de modeli yine aydınlatmamız mümkün. Ama onun dışında güneşe doğru bir kompozisyon yapmayı düşünüyorsak ters ışık yani Siluet fotoğrafı çekmek daha da bir keyifli olacaktır.
Günbatımında güneş fotoğrafı ters ışık olacaktır ama örneğin güneş deniz ve bir yelkenli varsa, yelkenli o fotoğraftaki siluet olacaktır. Genelde daha sade anlatımlar için kullanmayı tercih ederiz. Aynı zamanda ters ışık fotoğrafları genelde göze daha dramatik gelecektir. Elbette bir hayli de dezavantajları vardır. Çektiğiniz silutler’de detay olmadığı için iki ya da daha fazlası üst üste binerse çok karmaşık ve anlamsız bir fotoğraf oluşacaktır.
Özellikle deniz olan bölgelerde günbatımı ve gündoğumunda bu tarz fotoğrafları çekmenizi öneririm. Ters ışığın keyfine varıp, arşivinizde güzel yerlerde kalacağına eminim. Bol siluet’li fotoğraflı günler dilerim.
