Sapanca Gölü

GEZELİM GÖRELİM SAPANCA GÖLÜ

 

Ekim ayına geldiğimizde, ne yapalım, nereye gidelim, nereye görelim derken yazın sıkça gittiğim fakat sonbaharda hiç gitmemiş olduğum Sapanca aklıma geldi. Yazın hafta sonları çok kalabalık olan Sapanca acaba sonbaharda hafta arası nasıldır diyerek görmeye karar verdik.

 

Gezi için çok erken bir saat olmasa da, 10 gibi yola koyulduk. Önümüzde 136 km.lik bir yol vardı ve İstanbul’da hırçın olmasa da güzel bulutlu bir hava vardı. Gökyüzüne baktığımız vakit uzun pozlamalar için ideal olan hava Dilovası’na vardığımız vakit oradan her geçtiğimde olduğu gibi yine kara bulutlar sardı etrafımızı ve şiddetli bir yağmur başladı. Sapanca’ya kadar geçer dediğimiz yağmur maalesef bizi takip etti.

Yağmurun azalması ve arabamızı park edip göl kenarında yürümeye başladığımızda Sapanca’yı ilk kez bu kadar ferah görmüştüm. Ortalıkta bizden başka kimse yoktu. Yolun göl tarafında gölde gezmek için deniz bisikletleri bir tarafta duruyor, diğer tarafta ise göl manzarasına karşı yemek yemek için restaurantlar bulunuyordu. Bizim için kahvaltı olabilecek bir saatte Gülistan isimli mekana girdik. Orada çalışanların ne kadar dürüst olduğunu bir iki soru ile anlayabiliyorsunuz.

Sahilde biraz daha yürüyüp arabaya doğru giderken, esnafın şikayetlerini dinledik. Merkez sahil gün geçtikçe kirleniyor. Hiçbir temizleme işlemi yapılmıyormuş. Ve esnaf kendi imkanları ile sahili temizlemeye çalışıyordu. Başta kafamda soru işaretleri kalsa da az biraz ara yollara girince ve göle akan çamur gibi suları görünce hepsine hak verdim. Yağmurdan dolayı belki bu renk akıyordur diye düşündüm, fotoğrafladım fakat o fotoğrafları paylaşmaya şimdilik gönlüm el vermiyor.

Moralimiz bozulup geri dönüş yolumuz da Kırkpınar köyüne uğramak aklımıza geldi. Kırkpınar köyü şimdiye kadar gördüğüm en güzel ve en ferah piknik alanlarından bir tanesidir. Ağaçlar arasında kurulmuş hamaklarda sallanıp gölün ve ağaçların sessizliğini dinlemek muhteşemdir.

Gezimizin en büyük ve en keyifli zamanını burada geçirdikten sonra İstanbul’umuza doğru yol almak kaçınılmaz oluyor. Günü birlik gittiğimiz sapanca gölünden, günümüzü bitirerek geri dönüyoruz.