Berkin’in Gözünden Bulut
Yaz’ın bittiği şu günlerde özlediğimiz bulutlara kavuştuk. Özellikle biz fotoğrafçılar için Bulut fotoğrafta çok önemli bir faktördür. Sadece kadrajda bulunması değil. Doğal ışıkta portre, emlak, ürün ya da sokak fotoğrafı gibi bir konsept çekiyorsak bulutlar güneş ışığına difüzör etkisi yapacağı için daha kontrollü bir çekim yapma imkanı sunar.
Elbette gün doğumu ya da gün batımı izlerken de öncesinde ve sonrasında bulutların farklı renklere dönüşmesi ile birlikte çok daha keyifli bir gözlem sunacaktır.
Teknolojinin ilerlemesi ile birlikte son zamanlarda bulut dediğimiz vakit bir çoğumuzun aklına artık depolama alanı geliyor. Fakat benim bu yazımda bahsedeceğim bulut, serbest bir hava kütlesinde toplanmış, gözle görülebilir su damlacıkları, buz kristalleri veya her ikisinin karışımından oluşan yapı.
Elbette çeşit çeşit bulut var. Eminim ki herkesin sevdiği, beğendiği de farklıdır. Ama sanırım ki en çok sevilen Kümülüs bulutudur. Gökyüzünde bir pamuk gibi görünmesi ile birlikte hepimize daha samimi göründüğünü düşünüyorum. Özellikle çizgi filmlerde buluta düşen bir karakter, sanki bir pamuğa ya da yatağa düşer gibi bulut üstünde sekmesi ile çok güzel bir görüntü oluşturur.
Gökyüzü ile bu kadar ilgilenip yukarı sıkça baktıktan sonra bulutlar da bakan kişinin gözüne değişik şekillerde görünmeye başlıyor. Çeşit çeşit insana, hayvana ya da bir nesneye benzer şekilde bulutları görmemiz mümkün.
Öğlen saatlerinde güneş tam tepede iken çok iyi görünmeseler de, gün doğumu ve gün batımına doğru masmavi ve bembeyaz şekilde görünebilirler. Hatta öncesinde ve sonrasında güneşin de etkisi ile sarı, turuncu, kırmızı gibi hayran bırakacak renklerde de olabiliyor.
Oldukça ilham verici olan bulutlar bir çok şarkıya ve şiire konu olmuşlar. Öyle bir şey ki, boş vakitlerinizde sırt üstü uzanıp sadece bulutların hareketini izlemek bile tüm yorgunluğu alabilir.
“Bulutlar kadar hafif olmalı yüreğimizdeki yükler”….