Berkin’in Gözünden Flamingo
Martı’dan büyük, deve kuşundan küçük. Şehir hayatı içerisinde hiç göremediğimiz bir kuş türü . Hatta şöyle ki, bazı bilgi kaynaklarında Türkiye’de neslinin artık tükendiği, birazı Türkiye’de kalırken, bir çoğunun da Akdeniz ülkelerine göç ettiği söyleniyor. “Kısmi Göçmen Tür” olarak nitelenen bu kuşların hem erkeği hem de dişisi süt üretme özelliğine sahipmiş.
“Hangi kuştan bahsediyor bu Berkin?” diye düşünenler varsa Flamingodan bahsediyorum. Bu isim sanırım biraz daha uluslar arası ismi. Biz onu daha çok eski şiir ve türkülerde geçen ismi ile yani “Allı Turna” ismi ile biliyoruz.
Allı Turna denince hepimizin kulağımıza fısıldanan ve herkesin bildiği o türkü, Neşet Ertaş tarafından 2003 yılında albüme alınmış. Ama ondan evvel Hacı Taşan tarafından 1976 yılında plağa kaydedilmiş. Hacı Taşan, Neşet Ertaş ile aynı köyde doğmuş hatta babası Muharrem Ertaş’ın çıraklığını yapmış. Araştırdıkça çok fazla bilgi çıkıyor ama benim asıl merak ettiğim o türküdeki Allı Turna ile benim yazdığım Allı Turna aynı kuş muydu?
Flamingolar göç ederken Türkiye’nin bazı bölgelerinde sıklıkla görülüyor. Bodrum’a tatile gelirken de aslında hep onların yanından geçiyorsunuz. Uçakla da gelseniz, araçla da gelseniz Bodrum merkeze doğru giderken yol üstündeki Boğaziçi mevkiindeki sulak alanda görmek mümkün.
Sosyal kuş olup kalabalık sürüler halinde yaşayan flamingolar tek eşliymiş. Boğaziçi, Bargilya Tuzla sulak alanda özellikle sabah saatlerinde fazlası ile flamingo görebilme şansımız var. Ama saat ilerleyip hayat hareketlenmeye başladıktan sonra genellikle uzaklaşmaya başlıyorlar. Sığ sularda karides, yengeç, yosun ve eklem bacaklılar besleniyorlarmış. Zaten gördüğünüzde fark edileceği üzere sürekli besleniyorlar. Aşağı doğru eğik gagaları sayesinde, yiyecekleri çok zor ortamlardan dahi çıkarabiliyorlarmış.
Ben senede birkaç kez flamingoları izlemek için Boğaziçi’ne gidiyorum. Kuş gözlemcisi ya da kuş fotoğrafçısı değilim ama zoom objektifim olduğu için biraz daha yakından görüntüleyebiliyorum. İnce ve uzun bacaklı, rosa rengi tüye sahip eğik boyunlu ve uzun gagalı bu kuşlar beslenirken bir müddet sonra göze normal görünmeye başlıyor. Ama bir tehdit görüp uçmaya başlayacaklarsa inanılmaz bir görsel sunuyorlar. Bizlerin aşina olduğu kuşlara nazaran biraz büyük oldukları için uçmak istedikleri zaman önce uçaklar gibi bir müddet hızlanmaları gerekiyor. O sığ suda koşup hızlanıp kanatların açıp yükselmeleri gerçekten muazzam. Aynı şekilde tekrar suya inmeleri de yine uçaklar gibi . Alçalıyorlar, suya koşarak iniyorlar ve kanatlarını sanki farklı açarak yavaşlayarak duruyorlar.
Son gittiğimde farklı olarak video arşivim için videolarını çektim. Ve daha evvel hiç dikkat etmediğim şekilde gördüm. Yemek yerlerken bacakları ile bir sağ bir sol olmak üzere sürekli bastıkları yeri eşeliyorlar. Dans ediyorlarmış gibi bir görüntüleri var. Muhtemelen o sırada bastıkları suyun altındaki yiyebilecekleri besinleri biraz daha kolay elde edebilmek için yapıyorlar bu hareketi. Ve bu yazıyı hazırlarken araştırdığım bir yerde şöyle bir bilgiye eriştim ama doğruluğu konusunda hiçbir fikrim yok. Fakat gayet mantıklı.
“Bu kuşun beslenme sırasında ayaklarıyla yaptığı suyu ve kumu karıştırma hareketinin yıllar yıllar evvel müthiş bir dansın doğmasına neden olduğu söylenir: flamenko”
Tek bacağı üzerinde uyuyan flamingoların bacak sistemi de bize biraz tuhaf gelebilir. Yürüdükleri zaman bize diz gibi görünen ama geriye doğru hareket eden bacaklarındaki yer aslında bizlerin ayak bileğimiz gibi.
Ben elimden geldiği kadarı ile bu kuşları izlemeye, fotoğraflamaya devam edeceğim. Yazımın başında da belirttiğim gibi “Ülkemizde” nesli tükenmeye devam eden kuşlardan bir tanesi. Ben 2016 yılından itibaren sadece gözle görünürde ne kadar azaldığını fark edebiliyorum. Ve artık sanırım kimsenin şaşırmayacağı üzere tuzla sulak alanın hemen yanındaki bölgede 4.8 milyon metrekarelik alanda 4bin villa ve otel inşaatı başladı. 2016 yılında yine dergimize yazdığım Boğaziçi/Bargilya yazımda nüfusun kışın 1bin kişinin altında olduğunu belirtmişim. Hem aradan o kadar zaman geçmesi hem de pandemiden sonra nüfus mutlaka artmıştır. 2 katı artıp 2bin kişi olsa bile öyle bir doğa mucizesi yere 4bin villalık bir proje yaparsanız ne flamingo kalır, ne de kuş kalır. Kötümser olmak istemiyorum ama burada flamingoları görmek için 2025 yazı tatilciler için son fırsat olabilir.